İki aydır yatıp-kalkıp eğitim konuşuyoruz. Yeni bakan, sistem değişikliği, kadro değişikliği, çalıştaylar, eleştiriler, umutlar…

Ve derken 2018-2019 eğitim-öğretim sezonuna başlamış olduk…

Öncelikle “hayırlı uğurlu olsun, bereketle ve manayla dolsun…” duamızı yapalım. Tüm idarecilerimize, öğretmenlerimize, öğrencilerimize, velilerimize, eğitim gönüllülerine ve paydaşlarına, kısacası tüm eğitim camiasına hayırlı olsun diyelim…

Gelin hep beraber besmele çekelim, Allah’ın adıyla başlayalım, O’ndan yardım ve bereket dileyelim. Yüceliği, maneviyatı, bereketi, aşkı hesaba katmadan ilerleyemediğimizi gördük ve görüyoruz. Maneviyatı yok sayarak yaptıklarımızın bizi ne kadar manadan uzaklaştırarak tek kanatlı kuşa dönüştürdüğünü acı tecrübelerle yaşadık…

Eğitim mevzusunun güç ve iktidarla ilgili olmadığını, yukarıdan aşağıya talimatla yürümeyeceğini, parayla-pulla alakası olmadığını, ahbap-çavuş ilişkisiyle yürüyemeyeceğini, kopyala-yapıştırın çaresizliğini, şuculuk-buculuğun daraltıcılığını, şabloncu ve tektipçiliğin basitliğini fazlasıyla gördük…

“En Büyük Olan”a ve herşeyi “En İyi Bilen”e sığınarak başlayalım bu eğitim sezonuna; müdürümüz besmeleyle okula giriş yapsın, öğretmenimiz besmeleyle sınıfına girsin, veli çocuğunun elinden tutarken besmeleyle tutsun, sivil toplum kuruluşları hesabı-kitabı ikinci plana bırakarak hasbilikle ve aşkla bismillah desin yeni sezona…

Eğitimdeki problemlerimizi sıralamada üzerimize yok, uzun listeler çıkartabiliyoruz maşallah! Aslında “sorun tespit yarışları”ndan çok samimiyet ve heyecana ihtiyacımız var. Öğrenciyle karşılaşmamızdaki samimiyet ve heyecan, veliyle karşılaştığımızdaki samimiyet ve heyecan…

Ve tabi müdürün öğretmenle karşılaşırken samimiyeti ve heyecanı yanında velinin de öğretmenle ve idareciyle karşılaştığındaki samimiyet ve heyecanı…

Eğitime her birimiz bismillah dersek eğitimin ortak meselemiz olduğunu daha iyi anlarız. Eğitimin çözümünü; öğretmen ya da müdüre, öğrenci ya da veliye havale etmemiş olur ve topyekün ve içtenlikle çözüme katkı sunarız…

Bu ülkedeki birçok sorunumuz gibi eğitim alanındaki sorunlarımızın da çözümü ortaklaşmaktan geçer. İlgili herkesin ama herkesin sorumluluğunun farkında olarak ve uyumla katkıda bulunmasından geçer…

Veli olmadan eğitim olmaz, aile olmadan çocuk sorunlu gelir okula. Müfredattan okul ortamına, idareciden öğretmene, sivil toplumdan MEB dışındaki ilgili bakanlıklara kadar hepimiz kişisel ve kurumsal asabiyetlerimizi bir tarafa bırakınca çocuklarımızın sorunlarını aşabiliriz…

Bizler eğitime ve çocuklarımıza bakışı değiştirdikçe; onları insan ve Allah’ın emaneti olarak gördükçe, başlangıçlarını besmeleyle yaptıkça eğitimin araç gereçleriyle ilgili sorunlarını çok rahat aşarız. Bu kadar bütçe ayırmamıza rağmen ve bu kadar konuşmamıza rağmen aşamadığımız şey; zihniyetimizdir, kendimizdir, alışageldiklerimizdir…

Yeniden bismillah diyelim; eğitim sezonuna bismillah, evlatlarımıza bismillah, ilk derse bismillah ve elbette kendimize, geleceğimize bismillah…

 

Halit Bekiroğlu, 17.09.2018