Mütedeyyin kadınlar, mütedeyyin erkeklerden daha mı fazla kontrolden çıkmış durumda?

Bu soru bize, görünen/gösterilmek istenen meselenin, asıl meseleyi örtüp örtmediğini anlamamızı sağlayacak…

Mütedeyyin erkeğin aynı konudaki serüvenine, değişimine baktığımızda mevzunun (öteden beri) hep kadın üzerinden sunuluyor ve tartışılıyor olmasını daha iyi anlayabiliriz. Bu çerçeveden baktığımızda meselenin cinsiyetle ilgili olmadığını görebiliriz…

Dindarlaşmanın ya da dinden uzaklaşmanın hep kadın ile ve kadındaki görüntüyle ilişkilendirilmesi, erkeğin bu konuda saklanmasını ve tüm faturanın kadına kesilmesi sonucunu doğurmaktadır…

Bana göre mevzu;
Son iki asırdaki batılılaşma çabalarına karşın 70 yıldır devam edegelen toparlanma çabalarının; önce erkeklerde, şimdi de kadınlarda bazı yüzleşme, çelişki, çatışma ve dolayısıyla değişim tezahürleri göstermesidir. Çünkü dindar erkeğin 1950’lerden itibaren yaşadığı serüveni, dindar kadın 1980’lerden itibaren yaşamaya başlamıştır…

Ama sorun şu ki;
Yaşananlar kadınlarda biçimsel olarak görünmekte/görülmekte, erkeklerde yaşanan ise görünmemekte/görülmemekte ve bir parça da (bilerek ya da bilmeyerek) örtülmekte…

Dolayısıyla bu çerçevede özeleştiri yapacaksak kadından önce erkekten başlamamız; kronolojik olarak da, asıl meselemizin muhtevası itibariyle de daha doğru olacaktır…

Bir erkek olarak kalemize gol atmış sayılsam da…
😢😏🤣